Madde kullanımını engellemeye yönelik tüm çabalara karşın, özellikle damar içi madde kullanan kişilerde HCV, HBV, HIV gibi enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riski giderek artmaktadır. Bu durum hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Son raporlar dünya çapında damar içi madde kullanan 10 milyon kadar kişinin HCV enfeksiyonuna maruz kalmış olabileceğini göstermektedir. Bu veriler; damar içi madde kullananlar arasında %80’lere ulaşan prevalansı ile HCV enfeksiyonun HIV enfeksiyonundan daha yaygın olduğunu ve HCV enfeksiyonundan korunmanın HIV kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. 2017 EMCDDA raporuna göre Türkiye'de intra venöz madde kullanımıyla ilişkili en yaygın enfeksiyon hastalığı HCV'dir. Türkiye’de HCV prevalansı %0.5-%0.9 arasında olmasına karşın damar içi madde kullananlarda çok daha yüksektir. Son dönemde yayınlanmış çalışmalara göre alkol ve madde bağımlılığı tedavi merkezlerinde (AMATEM) yatarak tedavi edilen damar içi madde kullananlarda anti HCV pozitifliği giderek artarak 2012 yılı itibariyle %50.1’e ulaşmıştır. Bu merkezlerde birincil önleme yöntemlerinin etkili bir şekilde kullanılması sayesinde bu rakam 2013 yılında azalma göstererek %45.7’ye düşmüştür. EMDDA Türkiye raporlarına göre de İV madde kullananlarda 2017 yılında yeni HIV vakaları saptanmamıştır.
Madde kullanımı ve bu enfeksiyon hastalıkları birlikteliğine bakıldığında bu hastalıklara yakalanma riski; İV (damar yoluyla) madde kullanımının, enjektör paylaşımı, uzun süreli madde kullanım öyküsü, ilerleyen yaş (40 yaş üzeri) ile doğru orantılıdır. Damar içi madde kullananlarda enjektör paylaşımı ise sıklıkla, genç yaşta olma ve eğitim düzeyinin düşük olması ile ilişkili bulunmuştur. Türkiye’de damar içi madde kullananlarda diğer ülkelere oranla enjektör paylaşımı daha düşük oranlardadır (%10)
Neyazıkki HIV,HBV,HCV gibi baş belası hastalıkların görülme riskinin sadece madde kullanım bozukluklarında değil, alkol kullanım bozukluğu olan kişilerde de yüksek olduğu bilinmektedir. Son yıllarda yapılan bir çok çalışmada Alkol Kullanım Bozukluğu tanılı olgularda ortalama HCV prevalansı HIV'ye göre daha yüksek bulunmuştur. Bunun bir nedeni; Alkol kullanım bozukluğu olan olguların %30-50 oranında geçmişte ya da bugün madde kullanım öyküsünün olmasındandır. Diğer bir nedeni ise alkol kullanımıyla birlikte gelişen bağışıklık sistemi hastalıklarıyla enfeksiyonlara yatkınlığın artmasındandır.
"Şişede duruduğu gibi durmuyor", damara girdiği yerde ise hiç durmuyor! Bağımlılık bir beyin hastalığı diyoruz. Alkol ya da maddenin yarattığı en büyük hasar beyin dokularında olmaktadır. Kullanıldığı anda ve ilerleyen dönemde beyinde karar verme, yargılama, risk değerlendirme gibi fonksiyonel beyin bölgeleri bozulmaktadır. Kişinin kendine bakımı, kendisi için riskli durumları değerlendirme yetisi bozulur. Riskli cinsel ilişkiler, riskli araba kullanma, kendine zarar verici eylemler gibi riskli davranışlara eğilim, heyecan arama ve dürtüsel eylemler sık görülür. Genç madde kullanıcıları bilgi ve deneyimlerinin az olması, riskli davranışların sonuçlarını öngörme açısından yetersiz olabileceklerinden daha büyük risk altındadırlar.
Alkol ya da maddenin etkisinde enjektör paylaşımı ya da kullanılan ekipmanların sağlıklı olmayan koşullarda kullanımı yine bu enfeksiyon hastalıklarının bulaşmasına zemin hazırlamaktadır. Zaten yetersiz beslenme ve özbakım nedeniyle oluşan bağışıklık sistemi defektleriyle birlikte bu hastalıklara yakalanma riski yüksekken diğer riskli davranışlar bu olasılığı daha da arttırmaktadır.
Bu tür bulaşıcı hastalıkların tedavisi var mıdır sorusu geldiyse aklınıza bunu unutun. Daha önemli sorularınız olduğunu varsayıyorum. Örneğin bu hastalıklardan nasıl korunmalı gibi.. Tıpkı bağımlılıkta olduğu gibi bu tür hastalıklara hiç temas etmemiş olmak en akılcı yol. Korunma ve önleme ile ilgili önemli noktalar makalenin içeriğinde dikkatli okuyanlarınız için bilginize sunulmuştur.
Alkol ve madde kullanımı olanlarda beslenme ve özbakımın bozulması, bağışıklık sisteminde bozulma kişiyi birçok enfeksiyoz etkenlerinin vücutta yerleşmesine ve çoğalmasına zemin hazırlar. Kullanılan maddenin bağışıklık sistemini baskılamasının yanında, madde kullanıcılarının yaşam tarzları da immun sistem üstüne olumsuz etkiler göstermektedir.
Kaynaklar:
Evren C, Bilici R, Üçbilek E ve ark.Türkiye’de Damar İçi Madde Kullanan Kişilerde Hepatit C Enfeksiyonunu Önlemeye Yönelik Eylem Çağrısı. Dusunen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2017;30:271-277
EMCDDA Turkey Country Drug Report , 2017
http://www.ogelk.net /hiv_hepatit
Daniel Fuster, Arantza Sanvisens, Ferran Bolao, Inmaculada Rivas, Jordi Tor, and Robert Muga. Alcohol use disorder and its impact on chronic hepatitis C virus and human immunodeficiency virus infections. World J Hepatol. 2016 Nov 8; 8(31): 1295–1308.
Singal AK, Anand BS. Mechanisms of synergy between alcohol and hepatitis C virus. J Clin Gastroenterol. 2007 Sep;41(8):761-72.
Seonaid Nolan, Alexander Y. Walley, Timothy C. Herren et al. HIV-infected individuals who use alcohol and other drugs, and virologic supression. Psychological and Socio-medical Aspects of AIDS/HIV. Volume 29, 2017-Issue 9
Dr. Mırsal H, Kalyoncu A, Pektaş Ö, Devran Tan D, Beyazyürek M The Prevalance of Hepatitis B, C and HIV Seropositivity Among Inpatient IV Heroin Users. Journal of Dependence. 2003,Vol: 4, N: 1, 2003
Alaei A, Alaei K, Waye K, Tracy M, Nalbandyan M, Mutlu E ,Cetin MK . Hepatitis C infection and other drug-related harms among inpatients who injected drugs in Turkey. J Viral Hepat. 2017 Jun;24(6):496-505.