Madde Bağımlılığında Ergenlik ve Beyin
Madde kullanımı genellikle ergenlik döneminde merakla başlamaktadır. Ergenlik dönemi merak ve heyecan arama davranışlarının en zirvede olduğu dönemdir. Bu konuda yapılan araştırmalarda; beynimizin frontal lobunun ergenlik döneminde henüz tam olarak olgunlaşmamasından dolayı insan yavrusunun bu yaşlarda riskli davranışlara açık olduğunu göstermektedir. Başlama yaşı 11 yaş hatta daha erken yaşlarda dahi görülebilmektedir. İlk temas yaşı ne kadar erken olursa bağımlılık riski ve şiddeti de artmakta, çoğul madde kullanımı daha fazla görülmektedir. Toplumumuzda erkek çocuğun 18 yaşından önce büyükleriyle birlikte ilk içkiyi/sigarayı denemesi, böylece içtiğinde ne olacağını deneyimlemesi şeklinde tuhaf bir alışkanlık vardır. Oysa ergenlik ya da geç çocukluk döneminde yetişkinlerle aynı keyif verici maddeyi deneyimleyen gencin merakı neyazıkki o ilk deneyimle geçmez, aksine artar. İlk deneyimin erken yaşta sigara ya da alkolle olması dahi madde kullanımı ve bağımlılık için büyük bir risk yaratmaktadır.
Cinsiyet Faktörü
Cinsiyet farklılıklarına baktığımızda yasadışı madde kullanımı erkeklerde fazla görülmektedir. Dünyada uyuşturucu kullananların sadece yüzde 15’i kadındır. Cinsiyet farklılığı erkeklerde risk alma davranışlarının, hormonların, heyecan ve yenilik arama davranışlarının, davranım sorunlarının daha fazla görülmesiyle ilişkilendirilmektedir. Cinsiyet faklılığında kadınlara yönelik toplumsal baskı, annelik, damgalanma kaygısının da etkili olabileceği diğer görüşler arasındadır.
2018 yılında yapılan bir araştırmada ergenlik döneminde madde kullanımında erkek ve kız cinsiyet arasındaki farklılıklara bakıldığında; erkeklerde düzenli ve yoğun madde kullanımın kızlara oranla daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Davranım sorunları ve sapkın davranışlar madde kullanan erkek ergenlerde kız cinsiyete oranla daha fazla bulunmuştur. Bu sonuçlar erkek ve kadın cinsiyet arasındaki biyolojik farklılıklarla açıklanmaktadır.
Bağımlılıkta Akran Etkisi Neden Önemlidir?
Birçok çalışmada yoğun madde kullanımı ; düşük benlik saygısı ve akran etkisiyle yakın ilişkili bulunmuştur. Ergen bir bireyin özgüvenin düşük olması, akran baskısına daha çok maruz kalmasına neden olur. Akran baskısı madde kullanımına başlama ve bağımlılık için en büyük risk faktörleri arasındadır. Arkadaş çevresinde kabul görme isteği, kendine güven arayışları, "kalabalıklar arasında kendini rahat hissedebilme" ve "ötekiler gibi eğlenebilme" isteği ise yine akran etkisinden kaynaklanmaktadır.
Birçok bağımlı, merakla başlayan madde kullanımlarının düşük kendine güven, depresyon gibi özgül semptomlar yada psikopatolojik durumları yatıştırmak için kullandıklarını bildirmektedir. Ergenlik döneminde bireyin temel gereksinimlerinin aile, okul ve yakın çevre tarafından anlaşılması, risk faktörlerinin değerlendirilmesi bağımlılıktan korunmada en temel hedeflerdendir...